REKLAM
yurttaş
yurttaş

1
Başlık
4
Entry
9
Beğeni
0
Takip
kullanıcı bilgileri
Üyelik Tarihi:
16.05.2025
Son Giriş:
Bilinmiyor
Durum:
Aktif
Rol:
User
köpük 3 ay önce
2 beğeni
Ekonominin yaşam döngüsü:
‎Gelişimi engelleyene kadar kanunsuz kapitalizm sürer.
‎Sonra kanunlar, güvenlik güçleri ve vergiler gelir.
‎Ondan sonra: Kamu hizmetleri.
‎Sonra da nihayet fazla harcama ve çöküş.
devamını gör
köpük 3 ay önce
2 beğeni
092324
"Acımak, başkalarının çektiği azaba bakıp, onların yasını tutarmış gibi yaparak kendi mutluluğuna şükretmektir..."
"Acıyan, kendini yüce duygulara malik. iyi yürekli bir insan olduğu yalanına inandırmaya çalışır. Halbuki bencil, sahtekardan fazlası değildir..."
Nermin Yıldırım - Unutma Beni Apartmanı romanından alıntı
köpük 5 ay önce
2 beğeni
052225
Yazar Emile Zola, değer verdiği bir yazar arkadaşına, yazdığı gerçekçi kitaptan dolayı kendisini anlamadan önyargı ile eleştirenlerden yakınırken arkadaşı ona der ki;
-- "Sizin büyük bir kusurunuz var ki bu size bütün kapıları kapayabilir: Siz bir ahmakla, kendisine ahmak olduğunu hissettirmeden iki dakika bile konuşamıyorsunuz."
köpük 6 ay önce
3 beğeni
051625
Ataletsizlik - Oblomov'luk
Fulda'nın 'Budala' adındaki harika tiyatro eserinde acı gerceklerle dolu bir gözlem vardır. Eserin kahramanı Justus bir kadın arkadaşına der ki:
-- "Kendimi kral, diktatör, büyük bir artist farz etmekten hoşlanırım. Bu benim için sonsuz, tek mutluluktur."
-- "Hayalinizde yaşattığınızı gerçekleştirmeye hiç teşebbüs ettiniz mi?" diye arkadaşı öğrenmek ister.
devamını gör
köpük
Genel • 6 ay önce
4 entry • 70 görüntüleme
Sonra bir çingene bastı üstüme
Çamurlu ayakkabılarıyla.
Üstümden trenler, vapurlar, atlılar geçiyordu.
Beynimde hep korna sesleri.
Entry görseli
Abuzer, ağır adımlarla otobüsten indiğinde. Havanın kuru soğuğu yüzüne çarptığında, bozkırın sıradan rüzgarı olmadığını anladı. O an bir şeyin değiştiğini hissetti; burnuna gelen koku, taşların altından yükselen uğultu… sanki toprağın hafızası harekete geçmişti.

Valizini almak üzere bagaja yöneldi ama orada onu karşılayan, sıradan bir görevli değil, gümüş zırhlar giymiş, yüzü görünmeyen bir figürdü. Abuzer’e doğru eğilerek, kısık bir sesle konuştu:
— “Gecikmedin. Gözlerin hâlâ görebiliyorsa, içeri geçmeden önce soruyu hatırla: Neyi unuttuğunu hatırlıyor musun?”
SEN NASIL DÜNYASIN??
Ne kadar dert varsa bana yükledin
sen nasıl dünyasın, yalancı dünya.
Çileleri birer birer ekledin
Sen nasıl dünyasın, yalancı dünya.
Bana ıssız sokakları anlat
Kaldırımların yalnızlığını anlat
Balkonun bir köşesinde unutulup solan gülü anlat
Bana aşkı anlatma
HİKÂYEDE ADSIZ

Bir gül açtı ellerimde, vaktiyle bahardı.
Kokusu dün gibi, rengi ise aldı.
Kime döksem içimi, hep yarına daldı.

Henüz takip ettiğiniz başlık bulunmuyor.

Başlıkları takip etmek için başlık sayfasındaki takip butonunu kullanabilirsiniz.