en yeni entry'ler

Kadınlar evde ceo'dur erkekler ise ameledir

Evet robot gibi “Markus, çamaşırları as.”

Erkekler komutla çalışır

Eşlerimiz, çoğu zaman biz istemedikçe ev işlerine dahil olmuyorlar. Konu açıldığında ise genellikle şu cümlelerle karşılaşıyoruz: “Söyleseydin yardım ederdim” ya da “Ne yapmamı istediğini açıkça söyle.” İlk bakışta bu, iyi niyetli gibi görünse de aslında sorumluluğu yine kadına yüklüyor. Kadın, evin yöneticisi ya da herkesin sorumluluğunu üstlenen bir ebeveyn değildir. Ev ortaksa, sorumluluk da ortaktır. Ne yapılması gerektiğini sürekli söylememizi beklemeyin. Görün, fark edin, insiyatif alın. Yardım etmek değil, birlikte sorumluluk almak önemli. Çünkü bu, yardımlaşmak değil, hayatı paylaşmak meselesi.

El deliye biz “söylemeden anlayan bulaşık perisine hasretiz.”

fenerbahçe
2 ay önce

Ali Koç İstifa

edebiyat
2 ay önce

Ee bildiğin duygusal korsanlık. Herkes hissettiği öfke, aşk, hüzün gibi duygular için “patent ofisine” başvursun. Alooo hemşire Bu acı lisanslı mı? Yoksa başkasının hissini mi kopyaladın ?

gibi
2 ay önce

Ram'ini 32 gb yaptım metin

beşiktaş
2 ay önce

Pembe teskere cenk tosun

bal
2 ay önce

Allah iki varlığa vahyetmiştir; biri insan biri arı.

bal
2 ay önce

Allah'ın, kullarını, dünyada çaresiziz bırakmamak için arıları aracı kılarak gönderdiği mucize gıda.

Hem çiçekten, hem salgıdan oluşur.

Hayırlı olsun

Herkese merhaba arkadaşlar Ülkemizin gelişen teknoloji hakkında neler düşünürsünüz

hollow knight
2 ay önce

hep yorumlarını inceleyip oynamaya korktuğum oyundur souls-like oyun denemelerim hüsranla koltuğu terk etmemle sonuçlanmıştır casual oyuncu olmam hard-core oyuncular arasında pek hoş karşılanmıyor

Gözlerine bir şeyleri kestirip Bunu yere düşürebilir miyim? Sorusunu sürekli kendilerine soruyorlar. En son bunu da yapmaz artık dediğim saksıdaki o güzelim çiçeği devirip gözümün içine bakması fazlasıyla manidar Sahi sizlerin kedileri de böyle mi ?

Hazır KPSS’den öğretmen atamaları üzerine konuşurken, yurdumun atanamayan güzide öğretmenleri, devletin yetersiz politikaları yüzünden, özel eğitim kurumlarında emeğinin karşılığını alamadan, üç kuruş maaşla çalışmak zorunda bırakılıyor. İş bulma ümidiyle kapısını çaldığımız özel kurumlar ise, eğitimi bir hizmetten ziyade ticarete dönüştürmüş durumda. (Ticaretin başkenti ♥️)

Buradan sonrasını bir fıkra ile anlatacağım…

Özel eğitim kurumları, ahh o özel eğitim kurumları :) “Eğitim” adı altında yalnızca ekonomik çıkar peşinde koşarken, öğrencileri, velileri ve en çok da öğretmenleri sömürüyor. Görüşmeye gittiğim bir kurum: “Burası bir ticarethane hocam, öğrenciyi elde tutmak için rol yapacaksınız. Öğretmen kimliğinizi bir kenara bırakın, idealist öğretmenler eskide kaldı.” Ayy, tüylerim diken diken oldu! Hâlâ kulaklarımda çınlıyor bu sözler. Düşünsenize, öğretmenliği meslek olarak seçmiş, çiçeği burnunda, bir nesli yetiştirmeye aday birine, “İdealist olmayın” deniyor.

Tabii bir de işin işe alım kısmı var… Her görüşmeye gittiğimde “En az 2-5 yıllık deneyim” (yeni mezun nerde yapacaksa o deneyimi) beklentisinin ötesinde, “Hocam ben sizi öğrenci sanmıştım yağvv” (şimdi ismini vermek istemiyorum belki tekrar cv bırakırım) gibi esprili ancak yıpratıcı sözlerle karşılandım.

Kayseri’de özel eğitim kurumları fıkrası bu kadar… Ama ben gülmedim.

gris
2 ay önce

2018 yılında Devolver Digital tarafından piyasaya sürülen, sanat tasarımı ile büyületen eşi bulunmayan büyük ihtimalle de benzeri bile yapılamayacak bir efsanedir. Her bir köşesinde sanat barındıran ve her karesi ayrı ayrı elle çizilmiştir. Müzikleriyle insanın gözünden yaşlar akıtma potansiyeline sahiptir. Hikayesi metaforik öğeler içerir ve ana fikri şöyledir; Gris annesiyle yaşayan bir kızdır. Annesinin ölümünün ardından kendini içinde oluşan boşlukla mücadele etmeye başlar ancak içindeki keder o kadar büyür ki hayattan aldığı zevki ve umudunu kaybeder bu umudu bulmak için bir yolculuğa çıkar ve bu yolculuğa biz de dahil oluruz. Oyuncuyu bir hedef üzerine yönlendirmektense atmosferinin içine alıp bir deneyim yaşatmayı amaçlamıştır ve bunu çok da iyi başarır. Minik bulmaca öğeleriyle bazen zorlayıcı olsa da ölme ya da kaybetme gibi bir seçeneği vermeyen sadece kendinizi kapalı anlatımla aktardığı hikayesine kaptırmanızı isteyen bir oyundur.

hollow knight
2 ay önce

2017 yılında Team Cherry tarafından geliştirilip yayınlanan indie tarzının tekrar canlanmasına büyük katkı sağlamış oyundur. Görsel tarzının kuvvetli olması ile öne çıkan, Metroidvaina türünü en iyi şekilde temsil eden oyun souls-like yapısıyla da hem çileden çıkaran hem de sürekli kaybederek gelişmeye dayalı bir tarza sahip. Hikaye anlatımını oynanış içerisine yayarak, yeni yerler keşfettikçe evren hakkında daha çok şey bulabilceğiniz bir yapıya sahip. Bu da eğer hikayeyi merak eden biriyseniz oynama isteğinizi sürekli diri tutmaya katkı sağlıyor. İndie tarzını denemeyen ve yeni oyun keşfetmek isteyenlere (ve sonu gelmeyen bir ızdırap ile boss kesmeye çalışmak için) başlangıç noktası olarak güzel bir seçenek.

gojira
2 ay önce

1996 yılında Fransız Duplantier kardeşler tarafından kurulmuş bir progressive metal grubudur. En dikkat çeken özellikleri metal müziğin normalde ele aldığı sistem eleştrisi, anarşi, melankoli gibi konular yerine insanın iç yolculuğu, küresel ısınma ve öğütler gibi konuları ele almışlardır. İnsanın yolculuğuna odaklanan tarzıyla yeni bir sayfa olarak sayılabilir müzik tarihi için. 2001 yılına kadar Godzilla adını kullanmışlardır (zaten gojira da godzilla anlamına gelmektedir). Terra Incognita (2001) ve The Link (2003) ısınma albümlerinin ardından metal müzik tarihinin kusursuza yakın albümlerinden olan Form Mars to Sirius albümünü çıkarmışlardır. Ardından çıkardıkları The Way of All Flesh (2008), L'Enfant Sauvage (2012), Magma (2016) ve Fortitude (2021) albümleriyle başarılı yükselişlerini istikrarla sürdürmüşlerdir. Bu yaz Türkiye'de konser verecek olan grup en son Olimpiyatların açılış gösterisini üstlenerek ününe ün katmıştır.

the usual suspects
2 ay önce

Kötü adam (villian) kavramının kitabını yazmış bir sinema yapımıdır. Neredeyse kozmik korkuyu andıran herkesin adını duyunca tüylerinin diken diken olduğu Keyser Söze karakteri kurgusal anlamda yazılabilecek en zeki, en manipülatif karakterlerdendir. Film bu karakteri sona kadar gizemini koruyacak şekilde saklıyor, bir yerden sonra biz de Söze karakterinden öyle korkar oluyoruz ki ne zaman çıkacak ne yapacak diye bir korku sarıyor içimizi. Filmi en iyi özetleyecek cümle sorgu sırasında Roger 'Verbal' Kint'in ağzından çıkan şu sözdür; Keaton always said: 'i don't believe in god, but i'm afraid of him.' well i believe in god, and the only thing that scares me is Keyser Söze...

kayserinin en eski bilgisayar firması. 1987 lere uzanan bir geçmişi var. kayseri'de bu sektörün gelişmesi ve bir çok bilgisayarcının yetişmesinde katkısı olan bir kuruluş

bilgi

Bu sayfada en son eklenen entry'leri kronolojik sırayla görebilirsiniz.

Başlık açmak için giriş yapmalısınız.