en yeni entry'ler

Sayın insanlar 2 yıldır Almanyadayım ve kimse kıskanmıyor. Net bilgi duyrulur.

last of us
2 ay önce

Cordyceps: Gerçekten Var Olan Bir Kabus

The Last of Us evreninin temelini, bilim kurguya değil, bilimsel gerçekliğe dayanan korkutucu bir fikir oluşturur: Cordyceps mantarı. Gerçek dünyada bu parazitik mantar türü, özellikle karınca gibi böcekleri enfekte eder. Mantar, konağın sinir sistemini ele geçirir, davranışlarını kontrol eder ve sonunda onu yüksek bir yere çıkararak öldürür. Daha sonra mantar, böceğin bedeninden dışarı çıkar ve sporlarını çevreye yayar. Bu döngü, doğada defalarca gözlemlenmiştir.

Ancak Cordyceps’in insanlar üzerindeki etkisi bugüne kadar mümkün olmamıştır. Bunun temel sebebi, mantarın yalnızca soğukkanlı canlılarda (ektoterm) gelişebilmesi, yani insan vücut sıcaklığı (yaklaşık 37°C) gibi sıcak ortamlarda yaşayamayacak olmasıdır. Yani insanlar bu mantara karşı doğal bir dirençle korunmuştur.

Kıyametin Başlangıcı: Evrimleşen Mantar

The Last of Us evreninde işler değişmiştir. Hikâyeye göre Cordyceps, küresel ısınma gibi çevresel faktörlerin etkisiyle evrim geçirerek artık insan vücudunda da yaşayabilir hale gelmiştir. Bu dönüşüm, insanlık tarihinin en ölümcül pandemisini başlatır. Mantar, insanlar arasında ısırık yoluyla ya da havaya karışan sporlar aracılığıyla bulaşmaktadır (oyunlarda sporlar ilk oyunda önemliyken ikinci oyunda anlatıdan çıkarılmıştır).

Enfekte bireylerde, mantar beyne yerleşir ve davranışları kontrol altına alır. İnsanlar, zamanla zombi benzeri yaratıklara dönüşür. Bu yaratıklar, “Clicker”, “Stalker”, “Bloater” gibi farklı evrim aşamalarında, korkunç formlar alır.

Çöküş ve Hayatta Kalma

Pandemi tüm medeniyeti yıkar. Devlet otoriteleri çöker, karantina bölgeleri militarize olur. İnsanlık, hayatta kalmak için acımasız yöntemlere başvurur. Kimi insanlar gruplar halinde yaşamaya çalışırken, kimileri yağmacı ya da milis gruplara dönüşür.

Cordyceps’in insanları zombiye çevirmesi bilimsel olarak hâlâ mümkün görünmese de, The Last of Us evreni bize şu soruyu sordurur: “Gerçekten kontrolü kaybettiğimizde ne kadar insan kalabiliriz?”

biri aradığında olduğun yerde sabit durmak mümkün değil. anında ayağa kalkılır, odadan odaya geçilir, varsa balkon yoksa buzdolabı önü tercih edilir.

Ayakkabının içindeki minik taş… ne çıkar diyorsun, yolda çıkarırsın diyorsun… ama çıkarmıyorsun. ve o taşla pasif-agresif bir ilişki yaşıyorsun.

yarı android müşterilere demli çay veriyorum. biri geliyor, optik implantı buharda buğulanıyor, diğeri beyin çipiyle kredi ödemeye çalışıyor ama “şebeke gitti abi” diyorum, fişi çekip takıyorum. hologram menüde “açık mı, demli mi?” seçeneği var ama herkes hâlâ eski usul soruyor: “abi çay taze mi?”

megacorp’lara karşı tek direnişim: 7/24 sıcak su. distopya da olsa çaylar bardakta, dostluklar gerçek. burası night city değil, çay city.

tanrının mührü
2 ay önce

Köyün geçim kaynağı elma. Tam hasat vakti dolu yağıyor. Elmaların hepsi darbeli, piyasada beş para etmez hale geliyor. Köylü kara kara ne yapacağını düşünürken sahneye köyün öğretmeni giriyor ve şöyle diyor: “Bu darbeli elmalara öyle bir hikâye yükleyelim ki, kusur değil ayırt edici özellik olsun.” Sonra paketler şeffaflanıyor, darbeler sergileniyor, üstüne de şöyle yazılıyor: “Üzerinde Tanrı’nın mührü bulunan elmalar.” Köylü önce yadırgıyor ama sonra satışlar patlıyor. Ekonomik değer korunuyor, köy rahat nefes alıyor.

yavaşça acele et
2 ay önce

Antik romadan beri kullanılan bir deyim, latincesi festina lente

Salyangoz kabuğu içersinde tavşan - çapanın etrafına sarılı olan yunus yaygın olarak bu simgelerle gösterilir

her şeyin hemen olmasını istediğimiz bir düzende, sabrın gücünü unutmadan ama tembelliğe de teslim olmadan ilerlemeyi anlatır. bir işi yaparken ne gevşek ne de panik halde olmak…

aslında mesele şu: hedefe varmak değil, varırken kim olduğundur.

Susmak her zaman onaylamak değildir. Savaşçı bazen sessiz kalır çünkü savaş çığlıkla değil, akılla kazanılır.

Hareketin önünü tıkayan, hareketi ileri götürür. Yolu kapatan neyse, yol o olur.

Savaşçılar da ağlar.

kibir
2 ay önce

Kişinin kendini başkalarından üstün görmesi, fark edilmeden yayılan bir virüs gibi. İnsanları demotive eder, yaratıcılığı köreltir ve güven ortamını yok eder.

Kibirli İnsan: Sessiz Zehir

hayatım boyunca bariton sandığım sesimin, dışarıdan dinlenince cips poşeti gibi çıkması oldukça sarsıcı

90lar müziği
2 ay önce

çocukluğunu ya da ilk gençliğini 90'larda geçirmiş olanların hâlâ gözleri dolarak hatırladığı, bugün "nostalji gecesi" adı altında tekrar tekrar yaşatılan, tür olarak pop, rock, arabesk, hip hop gibi geniş bir yelpazeyi kapsayan müzik dönemi.

bu dönemin türkiye ayağı ayrı bir destandır. tarkan'ın şımarık ile avrupa'yı titrettiği, musti'nin henüz romantik adam değil de "kollarımda kal" diye haykırdığı, serdar ortaç'ın listeleri alt üst ettiği yıllar. bir yanda sezen aksu'nun her yüreğe dokunan şarkıları, diğer yanda burak kut'un "benimle oynama" diye dans ettirdiği bir kuşak.

rock tarafında ise manga'dan önce mor ve ötesi, kurban, özlem tekin gibi isimlerle gençliğin iç sesine kulak verildi. pentagram dinleyen çocukla mustafa sandal dinleyen çocuk aynı sınıfta aynı müzik dersi sınavına girdi. kimse kimseyi yadırgamadı çünkü her tür saygıyı hak ediyordu.

hayao miyazaki
2 ay önce

pek çok içerik çocuk işi denilip kaçırılıyor ancak çocuklara değil, insanlığın özüne animasyon çizen adam. çimenin hışırtısını, gökyüzünün ağırlığını, bir tabak yemeğin içini ısıtan varlığını anlatabilen çok az sanatçı var. miyazaki, hikâyeyi değil, hissi çiziyor.

2025 Türkiye’sinden bir diğer “yok artık” vakası.

kayseri’de yaşandığı belirtilen olayda, zihinsel engelli bir kadınla evli olan damat, bir gün eşiyle değil, eşinin annesiyle kaçıyor. olayın skandal boyutu burada da bitmiyor; iddiaya göre kayınvalide hamile kalıyor.

şimdi, bunun ne aile, ne toplum, ne de akıl sağlığı açısından izahı yok. herkesin kafasında aynı soru: “neden?” bu olayda mağdur olan genç kadın, hem annesi hem eşi tarafından yalnız bırakılmış. ortada ciddi bir istismar ve ahlaki çöküntü var.

esra erol’un programında gündeme taşınmasa, muhtemelen duyulmadan geçecek bir vakaydı. ama şimdi ülkece hep beraber bir tık daha “ne izledim ben” çizgisinin ötesine geçmiş bulunuyoruz.

“siparişiniz kargoya verilmiştir” mesajıyla başlayan o heyecanlı bekleyiş… ertesi gün bakarsın: “dağıtım şubesinde.” ertesi gün bir daha bakarsın: “transfer sürecinde.” sonraki gün? hala orada. ürün bir noktadan sonra fiziksel değil, duygusal bir yük haline geliyor. gel artık diyesi geliyor insanın. illa çay koyup cam kenarına mı geçelim kardeşim?

abdullah gül
2 ay önce

Abdullah Gül, 29 Ekim 1950'de Kayseri'de doğmuştur. Kayseri Lisesi mezunudur. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'nde okumuş ve doktorasını tamamlamıştır. Üniversite yıllarında Milli Türk Talebe Birliği'nde aktif rol almıştır.

1983-1991 yılları arasında İslam Kalkınma Bankası'nda (İDB) çalışmıştır. 1991'de Refah Partisi Kayseri milletvekili seçilerek siyasete girmiştir. Refah Partisi ve Fazilet Partisi'nde çeşitli görevlerde bulunmuştur.

2002'de Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AK Parti) kurucu üyesi olmuş ve aynı yıl Başbakan olarak görev yapmıştır**. Daha sonra Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı olarak görev almıştır.

2007 yılında Türkiye Cumhuriyeti'nin 11. Cumhurbaşkanı seçilmiş ve bu görevi 2014'e kadar sürdürmüştür**. Evli ve üç çocuk babasıdır. İngilizce ve Arapça bilmektedir. Kayseri'de kendi adını taşıyan Abdullah Gül Üniversitesi bulunmaktadır.

vedat eczacıbaşı
2 ay önce

Süleyman Ferit Eczacıbaşı'nın oğlu Nejat, Sedat, Kemal, Melih ve Şakir Eczacıbaşının kardeşleri. 27 mayıs ihtilalinden sonra, meyhanede Adnan Menderes'in şerefine kadeh kaldırıyor. İhbar üzerine tutuklanıp hapsediliyor. Hapiste üzerine kolonya dökerek yakıyor ve intihar ediyor. Cenazesi izmir'e gösteri yapılacağı gerekçesi ile getirtilmeyip İstanbulda defnediliyor.

otobüs
2 ay önce

İnsanın sınırlarını zorlayan yegâne alan. Her an boş bir koltuk uğruna etik ve ahlakın sınandığı, durağı kaçırma paniğiyle geçen, kışın dondurucu soğuk, yazın kavurucu sıcak bir ortam.

otobüs
2 ay önce

Açlık oyunları.

bilgi

Bu sayfada en son eklenen entry'leri kronolojik sırayla görebilirsiniz.

Başlık açmak için giriş yapmalısınız.