en yeni entry'ler
buz gibi
2 ay önce

Kayseri’de hava öyle soğuk ki sokakta yürürken rüzgarın sizi ‘aferin sen de mi dışarı çıktın’ der gibi bakması normal oldu

meyve
2 ay önce

Nisan ayında kar yağıp meyveler donmuşsa kusura bakmayında ben bunu ilahi ikaz olarak algılarım. Bol dua edelim affımızı dileyelim. Bu bereketli toprakları bize verene şükredelim. Şükür rızkı ziydeleştirir.

meyve
2 ay önce

Bu yıl meyve yiyebilecek miyiz? Çiftçiler bu don olayına önlem almışlardı bu işe yaramış mı? Bu konuda bilgisi olan var mı?

ilk kırık
2 ay önce

Geçtiğimiz cumartesi günü ilk kırık deneyimimi tatmış bulundum İlk anda sıcağı sıcağına fark edilmiyor ama 35-40 dk sonra şişmeye ve uyuşmaya başlıyor. Bende dirsek kısmında kırık yaşandı bu da çok ters bir yer olduğu için omuz altından bileklere kadar alçı ile sarıldı. Ve parçalı olmadığı için ameliyat istemedi 1.5 ay sonra çıkacak alçılar. Bol bol kemik suyu paça vs iyi gelir diyorlar deneyelim görelim… Varsa acı deneyimleriniz sizleri de okuyalım

telefon kapanmadan önce yaşanan o birkaç dakikalık varoluşsal kriz… bildirim yok, wi-fi yok, umut desen zaten yüzde 2’deydi. ekrana her dokunuş “belki dayanır” duasıyla yapılıyor.

otobüste yanındaki kişinin bacağını açarak oturması

Grip olunca şarkısını söyleyerek bin derde deva karışımı yapan tek ben miyim? Barış Manço bu işe el atsaydı hepimiz İbrahim Saraçoğluyduk

Yumurta almak için markete gittin, alışverişi bitirip eve dönerken fark ettin ki en önemli şeyi unuttun.

Sabaha karşı ayak parmaklarına suikast düzenleyen ninja.

Kapalı kapının önünde miyavlarlar kapıyı açarsın içeri girmezler.

bu da geçer yahu
2 ay önce

Neyzen Tevfik’in Geçer isimli şiiri

Izdırabın sonu yok sanma, bu alem de geçer, Ömr-i fani gibidir, gün de geçer, dem de geçer, Gam karar eyliyemez hande-i hurrem de geçer, Devr-i şadi de geçer, gussa-i matem de geçer, Gece gündüz yok olur, an-ı dem adem de geçer, Bu tecelli-i hayat aşk ile büktü belimi, Çağlıyan göz yaşı mı, yoksa ki hicran seli mi? İnleyen saz-ı kazanın acaba bam teli mi? Çevrilir dest-i kaderle bu şu'unun fili mi, Ney susar, mey dökülür, gulgule-i Cem de geçer, İbret aldın, okudunsa şu yaman dünyadan, Nefsini kurtara gör masyad-ı mafihadan. Niyyet-i hilkatı bul aşk-ı cihan aradan, Önü yoktan, sonu boktan, bu kuru da'vadan Utanır gayret-i gufranla cehennem de geçer. Ne şeriat, ne tarikat, ne hakikat, ne türe, Süremez hükmünü bunlar yaşadıkça bu küre Cahilin korku kokan defterini Tanrı düre! Ma'rifet mahkemesinde verilen hükme göre, Cennet iflas eder, efsane-i Adem de geçer. Serseri Neyzen'in aşkınla kulak ver sözüne, Girmemiştir bu avalim, bu bedyi' gözüne. Cehlinin kudreti baktırmadı kendi özüne. Pir olur sakiy-i gül çehre bakılmaz yüzüne, Hak olur pir-i mugan, sohbet-i hemdem de geçer.

bu da geçer yahu
2 ay önce

Hat sanatında çokça yazılan bir cümle. Üzerinde çok hikayeler anılar kitaplar ve şiirler yazılmış, nerdeyse bir deyim yerime geçen söz

in niz beguzered
2 ay önce

hattat izzet'in 1860 tarihli hat levhasında geçen ve bu da geçer anlamına gelen söz. Farsça ve halihazırda ankara etnografya müzesi'nde sergileniyor

danla bilic
2 ay önce

Danla Bilic gibi bir ismin yaşadığı ciddi bir şiddet olayında, meseleyi hâlâ “ama sen de şöyle dedin” düzeyine indirmek empati yoksunluğundan başka bişey değil. Bir insanın gördüğü şiddet, asla karakter analizine ya da geçmiş söylemlerine indirgenemez. Geçmişte ne söylediği, nasıl davrandığı ya da kimi tercih ettiği, onun şiddeti “hak ettiğini” göstermez — bu çok tehlikeli ve ahlaken sorunlu bir bakış açısı.

black mirror
2 ay önce

Her bölüm kısa film tadında distopik Netflix dizisi. oyuncular değişiyor, yönetmen değişiyor, hatta atmosfer bile değişiyor. teknoloji eleştirisi sunan dizide bir bölümde pastel tonlarla sosyal medya eleştirisi izlerken, diğer bölümde karanlık bir bilimkurgu gerilimiyle karşılaşabiliyorsun. ilk iki sezonu İngiltere’de channel 4’te yayınlandı, 3. sezondan itibaren Netflix’e geçerek daha global bir hâl aldı. Her bölümde farklı bir gelecekle tanışıyorsun ama hepsi bugüne dair bir şey söylüyor.

II. Meşrutiyet sonrası Osmanlı halkının Yunan mallarına karşı başlattığı ilk büyük tüketici boykotu. Girit’in Yunanistan tarafından ilhak edilmeye çalışılması, kamuoyunda ciddi tepki çekince halk da tepkisini ekonomik yoldan göstermeye karar veriyor.

Boykot sadece dışarıdaki Yunan’a karşı değil, Osmanlı içindeki Rum tüccarları da hedef alıyor. Çünkü o dönemde ticaretin büyük bölümü gayrimüslimlerin elinde ve Müslüman-Türk halk ekonomik olarak geri planda. Bu boykotla birlikte yerli malına yönelim başlıyor, Müslüman esnafa destek artıyor, yerli üretim teşvik ediliyor.

En dikkat çekici tarafı, bu hareketin tamamen halk inisiyatifiyle başlamış olması. Devletin herhangi bir çağrısı yok. Gazeteler, cemiyetler ve bazı dini çevreler boykotu destekliyor. Özellikle İzmir, İstanbul ve Selanik gibi büyük şehirlerde etkisi hissediliyor.

Bugünden bakınca, 1908 boykotu halkın ekonomik gücünü fark ettiği, kolektif bir tavır aldığı önemli bir dönüm noktası. Aynı zamanda yerli malı bilincinin ve tüketici dayanışmasının Osmanlı’daki ilk örneklerinden biri.

[kadınlar evde ceo değildir] içerisinde entry alıntısı

Sözün özü…

Kayseri’de kar yağıyor diğer şehirlerde bahar rüzgarları eserken biz hala ‘Karla mücadeleye’ devam ediyoruz. Kayseri’de mevsim geçişleri başka şehirlerde olduğu gibi nazik değil direkt ‘Tebrikler, kışa hoş geldiniz’ modunda. Kış bitmişken yaz gelmeden önce son bir kar ziyafeti

“2000’lerin çocukluğunda, sabahları kahvaltı yaparken Herkes mi? diye bağırır, 2025’te ise sabahları yataktan kalkarken Herkes mi uyanıyor, yoksa sadece ben mi zorlanıyorum? diye soruyoruz. O zamanlar telefonlar sadece arama yapardı, şimdi ise telefonlar bizi sabahları uyanmaya zorlayıp, akşam yatmaya çalışıyor. 30 yaş mı? O zamanlar ‘30 yaşındaki insanlar çok yaşlı’ derdik, şimdi 30 yaşına gelince ‘Yaşlı olacağım daha 50’ var mı?’ diye düşünüyoruz. Yaş geçiyor ama hâlâ hala eski oyunları ararken bulduğumuz tek şey ‘güncelleme’.”

fridanın diegosu
2 ay önce

Frida ve Diego: Aşk ve Acı

Frida Kahlo’nun Diego Rivera’ya olan aşkı, tutkulu ama çalkantılıydı. İlk tanışmalarından itibaren birbirlerine derin bir bağ hissettiler, ancak Diego’nun sadakatsizlikleri, Frida’nın kalbini sıkça kırdı. Bu ilişki, Frida’nın eserlerinde acıyı ve sevgiyi birleştirdiği güçlü bir tema haline geldi. Birbirlerinin en büyük ilham kaynakları ve en büyük yaralarını açan kişiler oldular. Frida, Diego’yu hem sanatının hem de hayatının en önemli parçası olarak gördü.

bilgi

Bu sayfada en son eklenen entry'leri kronolojik sırayla görebilirsiniz.

Başlık açmak için giriş yapmalısınız.